Çocukların soyut düşünme becerileri tam olarak gelişmediği için, olaylar somut kavramlarla ve basit bir dille açıklanmalıdır.
“Dünyamızda her gün birçok değişim oluyor. Nasıl ki kar yağıyor, şimşek çakıyor, güneş açıyorsa deprem de bunun gibi bir doğa olayıdır. Ama bunlardan farklı olarak çok nadir görülür. Yaşadığımız yerin altında büyük kayalar vardır. Bu kayalar bazen yer değiştirirler. Yer değiştirirken birbirlerine çarparlar ve dünyamız sallanır. Biz de deprem olurken bu sallanmayı hissederiz.”
“Bu beklenmedik sarsıntılar seni korkutmuş ve endişelendirmiş olabilir. Ama şu an güvendeyiz ve seni korumak için yanındayız. Birçok önlem alıyoruz. Rahatlayabilirsin ve ihtiyaç duyduğun her anda bizimle duygu ve düşüncelerini paylaşabilirsin.”
Fırtına ve Küçük Kuşlar
Günlerden bir gün, tüm kuşlar yuvalarında uykudayken ormanda garip sesler duyulmuş. Sonra yuvalar ve ağaç dalları hızlıca sallanmaya başlamış. Kuşlar korkuyla uyanmış, ne olduğunu anlayamamışlar. Anne ve baba kuşlar, yavrularını yanlarına alarak hemen açık bir alana taşımışlar. Hava soğukmuş, üşümüşler ve çokça korkmuşlar.
Bu gürültünün ve sallanmanın nedeni fırtınaymış. Fırtına, çok sert ve hızla esen rüzgâr demektir. Rüzgâr, ağaçların dallarını sallamış, birçok yuvayı devirmiş hatta bazı kuşlar yuvaların altında kalmış.
Sabah olduğunda herkes fırtınayı duymuş ve yardıma koşmuş. Küçük kuşları sıcak bir yere götürmüşler, aç kuşları doyurmuşlar ve düşenlere kuş battaniyesi dağıtmışlar. Köstebekler, yuvaların altında kalan kuşları kazarak kurtarmış. Yaralanan kuşlar hemen hastaneye götürülmüş ve iyileştirilmiş.
Fırtına ara ara esmeye devam etmiş ama giderek hızı azalmış. Onun gücü bitene kadar kuşlar güvenli yerlerde beklemişler. Bir süre sonra fırtına tamamen durmuş. Anne ve baba kuşlar, herkesin yardımıyla yuvalarını yeniden yapmış, bazı yuvaları tamir etmişler. Hasta kuşlar iyileşip yuvalarına dönmüş.
Zor zamanlar gelip geçer, tıpkı bu fırtınanın geçtiği gibi. Bir süre sonra, küçük kuşlar okullarına gitmiş, ormanda uçma yarışı bile yapmışlar. Büyük kuşlar ise işlerine geri dönmüşler.
Herkesin içindeki korku küçülmüş, küçülmüş ve sonunda tamamen kaybolmuş.
M. Teber